AŞK MESAJLARI - AŞK İLE İLGİLİ MESAJLAR

aşk ile ilgili mesajlar


Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.

Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.

Adını gökyüzüne yazdım her sabah sende doğsun diye, yüreğini yüreğime yazdım canın yandığında benimle yansın diye, adını canım koydum sen öldüğünde bende öleyim diye.


Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazıma düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.

Aklımda işin yok! Durup durup aklıma gelme… Yanıma gel, mevzu kalbimde!

Ama ben uyuyamadığım geceleri sana helal etmiyorum.

Aşk bazen o elini ilk tuttuğundaki sıcaklık, gözlerine ilk baktığındaki o ışık ve tenine ilk yaklaştığındaki o tutkudur.

Aşk tüm dünya insanları içinde sana tanıdığım ayrıcalıktır.

Aşk, koskoca dünya nüfusunu bir anda sadece iki kişiye düşürmeye yarar. Nüfus sayımına gerek yoktur; çünkü aşk hiçbir zaman yerinde saymaz.

Aşk, yer yerinden oynasa da; yâri yürekteki yerinden oynatmamaktır.

Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer, halen sevebiliyor oluşuma aşık olurdun… Elif Şafak

Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.

Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.

Başka havalar getir bana içinde biraz bahar olsun biraz sen.

Bazen aşk iki lafı bir araya getirememektir. Seni dersin… Tükenir nefesin.

Belki de konuşuyordur gözlerin. Ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.

Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem…

Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle yine tanış yine seveyim.


Bir kelimeye milyonlarca anlam yüklediğim felsefemsin. Sen olmadığın zaman anlamsız kalırım, gereksiz olurum.


Birinin gözlerine bakmak, onun rüyalarına girmeyi göze almak demektir. Sevmeye kabiliyetin yoksa o gözlere pekguzelsozler.com bakmayacaksın.

Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerden şarap olmuşuz, başka hayatlarda harap olmuşuz. Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz.

Bütün şairler sana mı aşıktı ki her okuduğum şiirde, dinlediğim ezgide sen vardın.


Canımı kapına, yüreğimi ellerine, ruhumu bedenine, uykumu yatağına, öpücüklerimi dudağına göndereceğim! Ve yemin ederim seni ölünceye kadar seveceğim!

Canımın içi, sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Çok solcu gördüm ben bu hayatta ama kimse senin gibi kalıcı devrim yapmadı “SOL” yanımda.

Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.

Derdimin dermanı sensin. Bana bir duanın amini gerek.

Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen.


Dur ve dinle! Duyduğun her ayak sesi benim olabilir. Çalan her zilde benim parmağım kalmıştır. Perdeleri ardına kadar kapatma belki karşı binanın çatısında sana el sallayan ben olabilirim.

Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır.

Eğer adına eşlik edecekse soyadım, Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.

Esrar gibi yeşil olmasa da gözleri… Her bakışı sarhoş ediyor beni.

Evet ağlamaklı oluyorum demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Ve zehir zıkkım cigaram. Gel artık.


Ey canımın sahibi Yar! Sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var. Mevlana


Fizikte bir teoriye göre bazı sesler kalp atışınızın hızlanmasına neden olabilir. Benim için bu ses senin sesin.

Git diyorsun da, olmuyor işte git demekle. Ben de sana sev diyorum mesela. Sevebiliyor musun?

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda…

Gördüğünü herkes sever, sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; Ten’e değil, kalbe dokunacaksın.

Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?

Gülümse biraz ilaç alacak param yok çünkü.

Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir… Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.

İkimizin hayali de aynıysa ortak bir yerde buluşmanın zamanı gelmiş demektir. Mesela sen ve ben aynı hayatta?

İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.

Kalemi icat edene saygım sonsuz, ama senin sıcacık yüreğin olmasaydı bu kalem kâğıda dokunamazdı.


Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki “kim o” de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim. Mevlana

Kaybetmekten asla korkmadığım son sınavıma yüreğinin dersliğinde giriyorum. Öğrenci benim, öğretmen sensin.


Kendime gelemiyorum, sana gelsem olur mu?

Kendimi görebileceğim en güzel ayna bana aşkla bakan gözlerindir.


Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?

Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.

O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.

O kadar yakınsın ki seni ben sandım, sana o kadar yakınım ki beni sen sandım. Sen mi benim ben mi sensin şaşırdım kaldım… Mevlana

O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.


Okyanusla, gökyüzü gibiydik biz seninle. İkimizde maviydik, birlikte gibiydik. Aslında hiç birleşmemiştik…

Ona bakmaya kıyamamak mı, yoksa bakıp da doyamamak mı aşk.


Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.

Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak.

Öyle biri var ilk görüşte değil her görüşte aşık oluyorum.

Öyle uzaktan seyretme adına hayran olduğum yar. Buyur gel ömrüme, ömrüm, ömrün olsun. Mevlana


Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel. Ümit Yaşar Oğuzcan

Sana hasret yaşadığım her bir saniyenin değerini bilirim. Çünkü sana kavuştuğumda çektiğim hasreti kutsal yapan geçmişin izleri olacaktır.

Sana yerine getiremeyeceğim sözler veremem, fakat istersen hiç kullanılmamış tertemiz bir kalp verebilirim.

Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana…

Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duamın yeryüzündeki cevabısın.

Sen benim görmek için, bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin.

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım, tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.

Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dilek değil ezan okunurken ettiğim duamsın.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Sen güldün ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım, içimdeki sıcaklığı.

Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın…

Sen mi? Alırım bir ömür.

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Özdemir Asaf

Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim…

Seni hep seveceğim geçelim bunu.

Seni özlemek, üşümek gibidir soğuk bir akşamüstü, yağmurun altında yürümek gibi sırılsıklam, titreye titreye. Sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya hani, öyle ihtiyacım var işte, yüreğine sığınıp, nefesinde ısınmaya.

Seni yüreğime düşüren yerçekimi etkisini hiç kaybetmesin istiyorum.

Senin gülüşün ilkbaharda daha renkliydi.

Seninle her şeye varım ben, sen benim uğurlu yolumsun. Yıldızlara yürürüm senle, sen iste canım senin olsun.

Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.

Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.

Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!

Şimdi o kadar zor ki geri dönmek, seni unutup başkasını sevmek ama bir şeyi anladım çok zormuş sevilmeden sevmek.

Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; Bense hep arkandan ağladım.

Telaşımı hoş gör, ıslandığım ilk yağmursun.

Ve aşk senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.

Ve beni birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.

Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahi, ya beyazı seçeceksin.

Yağmurlu bir günde koşar sana gelirsem ıslak saçlarımı düzelt, başımı omuzuna yasla, ansızın dudaklarımı dudaklarıma değdir. Masum bir çocuk gibi konuşursam anla ki sana muhtacım; ver elini elime yalanda olsa bir kez seni seviyorum de…

Yalansan yalanı severim elimde değil.

Yemin ederim intiharsın sen seve seve edilen.

Yeter ki diline dolanayım; istersen bir küfür, istersen bir şarkı olayım.

Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.
Unknown
Unknown

This is a short biography of the post author. Maecenas nec odio et ante tincidunt tempus donec vitae sapien ut libero venenatis faucibus nullam quis ante maecenas nec odio et ante tincidunt tempus donec.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder